14 Ekim’de hem yeniden başlatan hem de geçmişten koparan güçlü, sarsıcı, adeta kan kırmızı bir Güneş Tutulması yaşayacağız, Terazi burcunda Güneş Tutulması bize her şeyden önce “denge” diyecek, ama bu kez ezberden değil, gerçekten denge, merkez, içimizdeki “ben” ile diğerleriyle ilişkide olan “ben” arasındaki meseleyi çözmeye geliyor. Ezber kalıplara, kırılmamak, kırmamak, bozmamak veya sadece uyum sağlayan, dengeli olmak uğruna iletişimi kestiğimiz “ben”den bahsediyor. Kendi rengimizi yeniden ortaya çıkarabilmek ve yine diğerlerine sunabilmek için önce eller kendi kalbimizde, kendi değer algımızda, kendi merkezimizde.

Tutulma yöneticisi Venüs Satürn ile karşıt açılanmada, Satürn de aynı zamanda Terazi burcunun yücelim yöneticisi, bu durumda da asıl yöneticiyle karşı karşıya gelerek oldukça kuvvetli bir cümle söylüyor: gerçekten kendi değerinin hakkını veriyor musun yoksa hala değerini “diğerleri” üzerinden ölçmeye devam mı edeceksin? Zira şayet değerimizi, değer algımızı, dengemizi komple diğerlerinin eline bıraktıysak biraz sarsılabiliriz, kendi değerimizden kendimiz sorumlu olduğumuzu anlayacağımız bir tutulma olacak bu.
Ek bir bilgi: Satürn bu tutulmanın Antiscia derecesi olan 8 derece Balık burcuna 7 – 16 Şubat ’24 arasında gelecek, o nedenle bu tutulmayla beraber başlayan her türlü konu, Satürn tarafından bu 7 – 16 Şubat ’24 arası bizden tekrar cevap isteyebilir, bu dönem yeşerenler o dönem sağlamlaşabilir, bu dönem kendimiz için attığımız adımlar Satürn’ün gerçekçi bakışıyla Şubat ayında bize ödülle gelebilir. Hala tam anlamıyla alınmayan dersler için ise bu dönem bir final sınavı işareti de taşımakta.
27 – 28 Kasım ’23 tarihlerinde de bu yönetici Venüs tutulma derecesinden geçerek bu tutulmanın asıl döngüsünü başlatabilir, tutulma evresinin bize asıl söylediği cümleleri bu tarihlerde daha net, belirgin duyacak olmamız mümkün.

Elbette tutulmanın tam karşısındaki Chiron ve kare köşesindeki Pluto’yu da es geçmek olmaz. Yaralarımızı bize hatırlatan, bize eksik, değersiz hissettiren, “ben demekten” uzak tutan ve aslında temelde kabullenmekte zorlandığımız ama tümüyle benzersiz ve bize ait olan yaraları şifalandırmanın yolu, takıntıyla, saplantıyla, korkuyla tutuklu kaldığımız zihinsel ve gönül yollu hapishanelerden kurtulmak demekte bu ikili bize.
Öncelikle o sahneye “ben” diyerek çıkamadıysak gerçekten her zaman sebep diğerleri miydi? Yoksa bizim “diğerleriyle” kurduğumuz ama aslında aynadaki yüzümüzden kaçmak için kendimizi kandırdığımız toksik bağlar mıydı? İşte bu soruların cevapları bu tutulmayla benzersiz biçimde karşımıza çıkacak. Çünkü bu kez iç dengemiz, kendi huzurumuz, kendi yolumuz ve tam anlamıyla “ben”le başlayan her cümlemiz için sahne kurulumu başlıyor.
Tutulma element olarak Hava enerjisini fazlasıyla baskın hale getirmekte, bu da zihinsel gücün, düşüncenin, iletişimin, sezgilerin, aklın hatta zor da olsa bazen duygulardan çok mantık ve iç sesin epey gürültülü olacağını söylemekte. Tam tutulma anında Hava’nın temsilcisi Merkür de Chiron’la karşı karşıya geliyor, bu hem yaraları tedavi edecek çok fazla konuşmanın hem de bazı yaraları dile getirip belki de keskin biçimde cevap bulmanın çok belirgin olacağını söylemekte bize.

Belki bazı kararlar o an için tatlı gelmeyecek bize, sanki hep emin olduğumuzu “zannettiğimiz” yaraları tekrar hatırlatacak, ama bu kez artık her şey çok net, yani bile isteye, bu kadar görünürken aynı yaraları kaşımamıza, kabuk bağlayanları da tekrar kanatmaya müsaade etmiyor gökyüzü.
Elbette tutulma Terazi olunca bu koşulsuz bir “ben” hikayesi demek değil, elbette hikayeler “biz” hikayeleri, ben ve diğerinin başrolde olduğu her türlü film sahnelenecek, bu eş, partner, sevgili, ortak, dost, yani birebir ilişkide olduğumuz ve “ortak bir paydayı” tuttuğumuz herkes için geçerli bir hikaye. Ancak tutulmanın anma sözü şu: “ben olmadan ‘biz’ olmaz.”
Zira içinde gerçekten, kendi kimliğimizle, benliğimizle, varlığımızla, bize ait tüm değerlerle var olmadığımız hiçbir hikaye bizim olmaz. Bu nedenle yapılandırılacak olan önce “ben” ile başlayan cümleler, ondan sonra “ben buyum, peki ya sen? Biz olmak için sen neler verebileceksin?” diyebileceğiz.
Yani bu kez hesaplar gerçekten açılacak, masa donatılacak, ortaya kendimizle ilgili de çok fazla konu dökülecek. Şayet bizi tatmin etmeyen cevaplar duyuyorsak hala kendimiz için vazgeçebilmeyi öğreneceğiz. Ama gerçekten bizi olduğu gibi görenler varsa karşımızda, masadan el ele kalkacağız. Yani bu kez kendimiz için, kendimizle yarattıklarımız için var olacağız.
Peki genel olarak burçları nasıl etkileyecek, biraz da o kısma göz atalım. Ekim 2023 Aylık burç yorumları içerisinde yükselen burcunuza özel yorumlar mevcut, burada biraz daha derece bazlı inceleme yapalım.

Koç, Terazi, Yengeç ve Oğlak Burçlarındaki Gezegenler & Bu Burcu İçeren Evler
Gerek yükselen gerek Güneş gerekse kişisel gezegenler (Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn) şayet 16 – 26 derece aralığında bu burçlarda varsa, çok ciddi bir dönüşüm, yenilenme ve bir şeyleri sona erdirip yeni, belki daha önce açılmamış bir sayfaya adım atma potansiyeli oldukça yüksek. Zira bir gezegen tutulmadan tesir alıyorsa o kadersel bir dokunuş da yaşar, özellikle tesir alan “gezegenin” içinde bulunduğu eve ve yönettiği evlere bakmanız önemli. Örneğin Venüs 21 derece Terazi burcundaysa, hem içinde bulunduğu ev, hem de haritanızın Terazi ve Boğa burcu tarafından kesilen evleri, dönüşüm, yenilenme, başlangıç ve güçlü finaller için bir rüzgar yaşayabilir. Şayet bu Merkür’se hem İkizler hem de Başak burcunun yer aldığı evler yine tesir alanına girer.
Aslan ve Yay Burçlarındaki Gezegenler & Bu Burcu İçeren Evler
Yine 16 – 26 derece aralığında Aslan ve Yay burçlarında gezegenleriniz varsa bu tutulma bu gezegenlere sextil yani olumlu bir açıyla bağlanıyor, bu da sizin de yapacağınız adımlarla bir sonraki 6 ayı şekillendirmek için harekete geçmenizi istemekte. Zira Ateş elementi ile hava elementi bir araya geldiğinde düşünceler için (Hava) harekete geçmek (Ateş) gerekir, burada destekli bir açılanma var, bu da özellikle etki altında kalan gezegenler için (örneğin 23 derece Yay’da yerleşen Merkür, fikirleri harekete geçirmenizi isteyebilir) ve bu gezegenlerin yönettikleri evler yenilik için sizden hareket bekleyebilir.
Balık ve Başak Burcundaki Gezegenler & Bu Burcu İçeren Evler
Balık özelinde bu tutulmada spesifik olarak 8 derece önemli, 8 derece Balık burcunda bir gezegeniniz varsa bu tutulmadan Antiscia (kavuşum enerjili) veya Başak burcunda bir gezegeniniz varsa bu tutulmadan Contra – Antiscia (karşıt enerjili) bir tesir almanız mümkün, bu da yine bu gezegenlerin tutulmaya dahil olduğunu ve dönüşümden, yenilenmeden, yeni bir adımdan ve sürüncemeli bir konunun ortadan kalkmasından sorumlu olduğunu söylemekte.
İkizler ve Kova Burcundaki Gezegenler & Bu Burcu İçeren Evler
Bu tutulmadan olumlu etki alması mümkün gezegenler İkizler ve Kova özelinde daha belirgin, çünkü özellikle 16 – 26 derece aralığındaki hava gezegenleri olumlu yani üçgen bir açıyla bağlanıyor bu tutulmaya. Terazi burcunun düştüğü ev öncelikli olmak üzere, Kova ve İkizler burçlarındaki gezegenler ve onların yönettiği evler de tesir altında. Özellikle iletişim, ikili ilişkiler, diğerleriyle yapılan anlaşma, söz ve vaatler, gelecek planları, hayata geçirilmek istenenler için bu tutulma oldukça destekli olabilir.
Boğa ve Akrep Burcundaki Gezegenler & Bu Burcu İçeren Evler
Bu iki burç ve bu burçlarda 16 – 26 derece aralığında yerleşmiş gezegenler için bu tutulma kadersel, kontrol dışı, beklenmedik ancak olması gereken dokunuşları yoğun bir şekilde hissedebilir, zira aralarında 150lik dediğimiz öngörülemez bir açılanma olacak, bu da biraz kafa karışıklığı yaratmakla birlikte akışa bırakıldığında aslında sezgilerin bizi nereye götüreceğini daha çok hissettirebilir. Başta tutulmanın olduğu ev olmak üzere, bu derece aralığındaki Boğa ve Akrep gezegenlerinin yönettiği evler biraz “akışla yenilenmeyi” istemekte. Yani fazla saplantılı, kontrolcü, inatçı olduğumuzda yine elimizden bir şey gelmeyeceğini hissettirebilir, çünkü burada biraz akışı kabulü öğretmek istiyor bu tutulma.