25 Ocak Aslan burcunda dolunay, Aslan burcunun 5 derecesinde, Güneş yanına Ay da karşısına Kova burcunda seyahatine başlayan Pluto’yu almışken gerçekleşecek. Bu Dolunay 2024’ün ilk dolunayı, Aslan’ın enerjisi, parlaklığı, ışıltısı ve tüm gücüyle kükreyecek bir enerjiyle çıkıyor karşımıza. Ankara’ya göre çıkarılan an haritasında Kova – Aslan aksı 5 – 11 aksında yani yine kendilerini bildikleri yerlerde, dolunay haritanın 11. Evinde gerçekleşiyor, yani Aslan’ın yeteneği, parlaklığı, canlılığı ortaya aslında hepimiz bir aradayken, aynı dünyadayken ortaya çıkıyor, bu anlamda da Kova ve Aslan arketiplerini dolu dolu yaşatmayı niyet etmiş durumda.

Aslan demek, yaşam enerjisi, canlılık, çocukluk, liderlik, oyun, eğlence, aşk, heyecan demek, yani aslında tıpkı çocuklar gibi eğlendiğimiz, kalpten hissettiğimiz her türlü duyguyu, coşkuyu yansıtan alan demek. Burada gerçekleşen bu dolunay da bize “çocuk olmayı” yeniden anlatmaya çalışıyor aslında, yeteneklerimizi keşfetmeyi, bize özgü yanları görebilmeyi ancak bunu en derindeki gücümüzü “dönüştürerek” yapmayı, yani kendi öz “gerçeğimizi” kabullenerek ilerlemeyi anlatmakta.
Zira dolunay Kova burcuna henüz geçen Pluto’nun enerjisini de gösteriyor bize, kendimizden bile gizlediğimiz, derine gömdüğümüz, bize has, benliğimize özgü tüm gizli saklı yanları, gücümüzü, kuvvetimizi, enerjimizi ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Ancak işin içinde Pluto olduğunda bu derinlerle, kendi benliğimizle ve bizi biz yapanlarla yüzleşmek bazen çok kolay olmayabilir, bu derin gerçekler bizi üzebilir, belki korkularımızı da açığa çıkarabilir, bu korkuların kaynağında da “ben olamamak” veya “ben olmaktan korkmak” yatabilir, çünkü temelde onay alamamaktan korkan benliğimiz kendini derinlere hapsetmiş olabilir.
Bu dolunayın en derinlere ışık tutan yanı buradaki bize ait iyi kötü her türlü gerçeği açığa çıkaracak bir güce sahip. Bizim egomuzu ne zedelemişti, ben olmaktan neden korktuk, hangi durumlarda sırf kabul görmek, alkış almak için “benliğimize ters” bir maske taktık, diğerlerine ne kadar cömerttik ve kendimize ne kadar katıydık, diğerlerinin ne kadar yanındayken kendi kalbimize, yeteneklerimize, bize has olanlara ne kadar uzaktık bunları da gösterebilir bize.

Bu güçlü bilgilerin ışığında bu dolunay aslında bizim “kimliğimizi tamamlama, netleştirme, yeteneklerimizi onaylama ve kabul” durumlarımızı devreye sokuyor, bize gerçek, derin ve güçlü bir yol çiziyor, bu yolu çizerken de olduğumuz gibi önce kendimizi kabul etmemiz gerektiğini söylüyor, yaralarımızla, çiziklerimizle, yeteneklerimiz güzelliklerimizle, ışığın altına saklanmadan çıkabilmeyi hedefliyor.
Jüpiter tam derece Ay ve Güneş’e karelenerek aslında bu dolunayda ortaya çıkacak coşku, duygu, heyecan veya korkuları biraz “abartabilir”, bu da yüksek perdeden eylemlere, kararlara, bazı risklere gözümüz kara atılmamıza, yani kontrolü kaybetmemize neden olabilir, buradaki bu tuzaktan kaçabilmenin yolu aslında “neyi büyüttü, hangi duyguları açığa çıkardı, neyi göstermeye çalışıyor” bunu dinlemek, yani eylemden ziyade gözlem kısmına bakmak, bu vesileyle aslında kendimizi sınırladığımız ve “genişleme potansiyelimiz olan” yerleri daha net görebiliriz.

Kova Güneş’i bize aslında “bütünün içinde nerede yer aldığımızı, aslında hangi misyon için bu dünyaya geldiğimizi” gösterirken Aslan Ay’ı bize hangi duygularla, hangi yeteneklerle, içimizdeki çocuğun hangi parlak taraflarıyla bu bütüne dahil olacağımızı da söylemekte. Kolektif gezegenler bu birliktelikte destekçi bize bu kez, Satürn’ün yaklaşan Venüs Jüpiter üçgenine yapıcı kontağı, Merkür’ün Uranüs’e yaklaşan üçgeni aslında kolektiften desteklendiğimizi de anlatmakta. Hangi düşünceleri değiştirmeli, hangi değerli alanlarımızı yapılandırmalı ve neleri geliştirmeliyiz dile geliyor bu dolunayla.
Ezcümle Aslan dolunayı bizi çok güzel bir oyuna çağırmakta, kendi yeteneklerimizle, kibir ve gururdan arınarak, sağlıklı bir ego yapılandırması ve tümüyle benliğimizi kabul ederek sahne alacağımız bu oyunda, “gerçek biz” olarak kuralları belirleyebilir ve geleceğimizi inşa ederken kendi benliğimizden referans alabiliriz.
Çünkü oyun başladı.

Dolunay Aslan burcunun yani sabit aksın 5 derecesinde gerçekleşiyor, bu durumda 0 – 10 derece aralığında Aslan, Boğa, Kova ve Akrep burcunda Güneş, Ay, Merkür, Venüs ve Mars gezegenleri yer alanlar için oldukça belirgin işaretler taşımakta. Bu gezegen
Güneş bu 4 burçtan birinde ve bu derecelerde ise kimlik, benlik, amaç ve hedefleri kendi içsel gözlemimizle yeniden inşa etmek durumunda kalabiliriz. Ayrıca haritamızda Güneş tarafından yönetilen yani Aslan burcunu içine alan ev temalarına dair bir tamamlanma, netlik, belirgin bir işaret ve bazı durumlarda bir final de söz konusu olabilir.
Ay buralarda ise aile hayatımız, içsel yönelimlerimiz, bilinçaltımız, ev, yuva alanlarımız, yaşam alanlarımız, ebeveynlerimiz ve hatta çocukluktan bu yana bilinçaltında yerleşmiş ve farkında olmadan bastırdığımız duygular ayağa kalkabilir. Ay bu dolunaydan tetikleniyorsa daha yoğun bir duygu yaşıyor olmamız olası ancak bu aslında bilinçaltımızda temelde neyin saklı olduğunu da ortaya çıkarabilir. Öte yandan yine Ay etki alıyorsa ayın yönettiği ev yani haritanın Yengeç alanını da gözlem altına almak önemli.
Venüs bu alanlarda ise yani Aslan, Boğa, Akrep veya Kova burcunun ilk 10 derecesinde ise bu belirgin bir tamamlanma, bir ilişki konusunun netleşmesi, tamam – devam kararı, kendi “değer” algımız, kendimizle kurduğumuz sevgi, değer ilişkisi belirgin bir şekilde gündeme gelebilir. Yaşayacağımız duygusal konular, kendimizin aslında değer algısına spot ışığı yaktırabilir. Yine haritaların Boğa ve Terazi alanları da yani Venüs’ün haritada yönettiği ev konuları da tesir alabilir.
Merkür bu alanlardaysa düşünce yapımızı değiştirebiliriz, bakış açımızı değiştirebiliriz, belki iletişime geçtiğimiz kişilerden önemli ve şimdiye dek gizlenmiş bilgileri öğrenmemiz mümkün. Öte yandan Merkür’ümüz hareketlendiğinde yaratıcı zihin de hareketlenecektir, aklımızda geleceğe dair kurulabilecek planlar için ilk fişekler yanabilir.
Mars sabit burçlarda ve ilk 10 derecede ise biraz öfke sorunları veya ani, fevri tepkiler için bizi zorlayabilir, dürtüsel hareketler yapmamıza sebep olabilir. Temelde en derinde bizi asıl öfkelendiren şeyi fark ettirebilir, bu egomuz mu gururumuz mu bunu anlayabilir ve aslında yarayı kapatabiliriz, şayet kontrol edebilirsek.
Eğer Yay ve Koç burçlarının ilk 10 derecesinde gezegenlerimiz varsa bu dolunayın enerjileri çok daha akıcı ve kolay biçimde tarafımızca hissedilebilir. Bu burçlarda bu derecelerde yerleşmiş gezegenin prensibine göre kolay, akıcı, çözümcü ve coşkulu gelişmeler, netleşmiş durumlar, tıkanan konuların hızla çözüm bulması ve tamamlanması söz konusu olabilir.
İkizler ve Terazi burçları için ilk 10 derece aslında şayet eyleme geçersek, hareket edersek bize parlak, çözümcü ve destekli gelişmeler getirebilir. Olumlu gelişmeler beklediğimiz, netleşmesini istediğimiz konular için bizim de bir şeyler yapmamız gerektiğini söylemekte, zira sextil dediğimiz 60lık açıyla bağlanıyor.
Başak ve Balık burçlarının ilk 10 derecesi için bu dolunay bazı kadersel, kontrol dışı gelişmeleri çağırabilir, beklemediğimiz veya ümidi kestiğimiz bir konu kendiliğinden netleşebileceği gibi, bizim müdahalemiz dışında aslında “olması gereken” dokunuşları hissetmemiz daha mümkün.
Yengeç ve Oğlak için ise bu dereceler 30luk semisextile dediğimiz açıyla bağlantı kurduğu için nötr, ancak yine Başak ve Balık’ta olduğu gibi kadersel bir şekilde ne yapması gerektiğini, nereyi tamamlaması gerektiğini, neye sahip olması gerektiğini fark edeceği bir nokta elde edebilir.
Dolunay’ın Antiscia derecesi olan 24 derece Boğa ve kontra antiscia derecesi 24 derece Akrep için özel bir durum da var, Boğa burcu dolunaya kavuşum gibi etki alırken yani bizzat kendi kontrolünde ve farkında olduğu bir konuyu netleştirirken Akrep burcunun 24 derecesi bu dolunayda bir yüzleşme yaşayabilir, şayet direniş gösterirse zorlanabilir de.
Bunların dışında yükselen burcuna göre nasıl etki aldığını Ocak Ayı Burç yorumları içeriğinde bulabilirsin.